Geçmiş

teşvik eden

"teşvik eden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	teşvik eden	encourager i.
2	Genel	teşvik eden	exhorter i.
Law
3	Hukuk	teşvik eden	instigator i.
4	Hukuk	teşvik eden	provoker i.
5	Hukuk	teşvik eden	agitator i.
6	Hukuk	teşvik eden	abettor i.
7	Hukuk	teşvik eden	initiator i.
Modern Slang
8	Modern Argo	teşvik eden	agitant i.

"teşvik eden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	teşvik eden bir şey	spur i.
2	Genel	teşvik eden kimse	promoter i.
3	Genel	satın almaya teşvik eden neden	buying motive i.
4	Genel	teşvik eden insan	kickstart i.
5	Genel	teşvik eden insan	kick-start i.
6	Genel	asıl tetikleyici/teşvik eden	major motivator i.
7	Genel	1847'de ingiltere'de kurulan, gençleri hayat boyu alkolden uzak durmaya teşvik eden dernek	band of hope i.
8	Genel	kadınların cinsel obje olarak görülmesini teşvik eden müstehcen kültür	raunch culture i.
9	Genel	teşvik eden kimse	cheerer i.
10	Genel	teşvik eden şey	nursery i.
11	Genel	daha fazla büyüme veya gelişmeyi teşvik eden çekirdek veya başlangıç birikimi	nest egg i.
12	Genel	günaha teşvik eden şey	tempter i.
13	Genel	hoşgörülü olmayı teşvik eden kimse	tolerationist i.
14	Genel	teşvik eden şey	emboldener i.
15	Genel	teşvik eden kimse	encouragement i.
16	Genel	teşvik eden şey	encouragement i.
17	Genel	teşvik eden şey	urger i.
18	Genel	teşvik eden kimse	urger i.
19	Genel	insanları intikama teşvik eden kan lekeli tişört gibi güçlü sembol	bloody shirt i.
20	Genel	belirli bir şeyi teşvik eden kimse	-monger i.
21	Genel	teşvik eden kimse	impulsor i.
22	Genel	bir kimseyi zinaya teşvik eden kimse	incensor i.
23	Genel	teşvik eden şey	instigation i.
24	Genel	teşvik eden kimse	spurrer i.
25	Genel	teşvik eden şey	stick i.
26	Genel	isyana teşvik eden	seditious s.
27	Genel	isyana teşvik eden	rabble-rousing s.
28	Genel	günaha teşvik eden	sinful s.
29	Genel	günaha teşvik eden	ungodly s.
30	Genel	ürünün bitmekte olduğu izlenimi uyandırarak satışını teşvik eden	block-busting s.
31	Genel	barışı teşvik eden	henotic s.
32	Genel	obeziteyi teşvik eden	obesogenic s.
33	Genel	aşırı kilo alımını teşvik eden	obesogenic s.
34	Genel	ölüme teşvik eden	destructive s.
35	Genel	barışı teşvik eden	pacificatory s.
Phrasals
36	Öbek Fiiller	(bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak	serve as the driving force (behind someone or something) f.
37	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak	serve as the driving force (behind someone or something) f.
38	Öbek Fiiller	(bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak	serve as the driving force f.
39	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak	serve as the driving force f.
Colloquial
40	Konuşma Dili	fit olmayı teşvik eden fotoğraflar ve paylaşımlar	fitspiration i.
41	Konuşma Dili	teşvik eden şey	a shot in the arm i.
42	Konuşma Dili	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar	juice i.
43	Konuşma Dili	yaralanmalı kazalarda mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden avukat	shark i.
44	Konuşma Dili	(birini) teşvik eden şey	what makes (one) tick expr.
45	Konuşma Dili	teşvik eden şey	what makes tick expr.
Idioms
46	Deyim	teşvik eden şey	a shot in the arm i.
47	Deyim	teşvik eden şey	shot in the arm i.
48	Deyim	kara cuma ve siber pazartesi gibi insanları tüketime teşvik eden günlere tepki olarak ortaya çıkmış bir yardım günü	giving tuesday i.
49	Deyim	fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle teşvik eden kimse	spark plug [us] i.
50	Deyim	yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden/mağdura hukuki tavsiye vererek iş almaya çalışan avukat	an ambulance chaser i.
51	Deyim	yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden/mağdura hukuki tavsiye vererek iş almaya çalışan avukat	an ambulance chaser i.
Trade/Economic
52	Ticaret/Ekonomi	satın almaya teşvik eden neden	buying motive i.
53	Ticaret/Ekonomi	bir mülkün değerinin düşeceği korkusu yaratarak satışını teşvik eden kimse	blockbuster i.
54	Ticaret/Ekonomi	yatırımcıları değersiz hisseleri almaya teşvik eden dolandırıcılık planı	boiler room i.
55	Ticaret/Ekonomi	abd'de 1913'te kurulup iç ve dış ticareti teşvik eden ve yöneten bir federal kurum	commerce i.
56	Ticaret/Ekonomi	denk bütçeyi destekleyen, harcama kesintilerini veya vergi artışlarını borçlanmaya tercih eden ve serbest piyasayı teşvik eden kimse	conservative [uk] i.
57	Ticaret/Ekonomi	yatırımcıları değersiz hisseleri almaya teşvik eden	boiler room s.
Law
58	Hukuk	bir kimseyi suç işlemeye teşvik eden ve suç esnasında o kişiye yardım eden şahıs	aider and abettor i.
59	Hukuk	fuhşa teşvik eden kadın	procuress i.
60	Hukuk	suçun işlenmesine teşvik suretiyle önceden iştirak eden ferifail	accessory before the fact i.
61	Hukuk	suçun işlenmesine teşvik suretiyle önceden iştirak eden fer'i fail	accessary before the fact i.
62	Hukuk	yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden avukat	ambulance chasing lawyer i.
63	Hukuk	yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden avukat	ambulance chaser i.
64	Hukuk	suç işlemeye teşvik eden şey	motive i.
65	Hukuk	suça teşvik eden kimse	suborner i.
Politics
66	Siyasal	doğumu teşvik eden politika	pronatalist policy i.
67	Siyasal	(britanya'da) kamu projelerine özel yatırımı teşvik eden bir hükümet planı.	private finance initiative i.
Institutes
68	Kurum/Kuruluş	ilk yardım müdahalelerini teşvik eden bir ingiliz hayır kurumu	rhs (royal humane society) kısalt.
Computer
69	Bilgisayar	açık kaynaklı yazılımları teşvik eden	open-source s.
70	Bilgisayar	açık kaynaklı yazılımları teşvik eden	open-source s.
Construction
71	İnşaat	kentsel tasarımda çevre dostu alışkanlıkları teşvik eden ve insan hayatını kolaylaştıran uygulamalara dayalı bir akım	new urbanism i.
Medical
72	Medikal	kan damarı büyümesini teşvik eden	angiogenic s.
Dentistry
73	Diş Hekimliği	dişlerde birikerek çürük oluşumunu teşvik eden mukus ve bakteri tabakası	bacterial plaque i.
Physiology
74	Fizyoloji	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar	anabolic steroids i.
Chemistry
75	Kimya	amonyak asimilasyonunu teşvik eden enzimler	aminase i.
Biology
76	Biyoloji	bitki örtüsünün büyümesini teşvik eden durum	verdure i.
77	Biyoloji	hücresel büyümeyi teşvik eden	trophic s.
78	Biyoloji	doku çoğalmasını teşvik eden veya başlatan	blastogenic s.
Biochemistry
79	Biyokimya	büyüme hormonu etkisi ile doku büyümesini teşvik eden bir protein hormonu	somatomedin i.
Botanic
80	Botanik	diğer genç ağaçları koruyup büyümelerini teşvik eden ağaç	nurse i.
81	Botanik	diğer genç ağaçları koruyup büyümelerini teşvik eden ağaç	nurse tree i.
Agriculture
82	Tarım	çiftçileri arazilerini nadasa bırakmaya teşvik eden devlet yardımlarıyla veya politikalarla ilgili	noncultivation s.
Social Sciences
83	Sosyal Bilimler	ayaküstü yemek alışkanlığına (fast food) karşı oluşturulmuş geleneksel yeme biçimlerinin korunmasını teşvik eden hareket	slow food i.
84	Sosyal Bilimler	insanları her yılın ocak ayında vegan olmaya teşvik eden ve bu yönde küresel çapta faaliyetlerde bulunan bir kuruluş	veganuary i.
85	Sosyal Bilimler	göçe teşvik eden kimse	emigrationist i.
Religious
86	Dini	kiliseler arası birliği teşvik eden	oecumenic s.
87	Dini	dinler arası birliği teşvik eden	oecumenic s.
88	Dini	kiliseler arası birliği teşvik eden	oecumenical s.
89	Dini	dinler arası birliği teşvik eden	oecumenical s.
Hunting
90	Silah/Atıcılık	tazıları avlanmaya teşvik eden çığlık	hoicks ünl.
Archaic
91	Eski Kullanım	süpürasyonu teşvik eden	maturative s.
92	Eski Kullanım	iyiyi teşvik eden	boniform s.
Slang
93	Argo	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar kullanan vücut geliştirmeci	juicer i.
94	Argo	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar kullanmak	juice up f.
95	Argo	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar kullanan/kullanmış	juicy s.
96	Argo	aşırı rekabetçiliği teşvik eden yönetim şekli	take no prisoners expr.
97	Argo	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar kullanan	on the juice expr.
98	Argo	kas artışını teşvik eden sentetik hormonlar kullanan/kullanmış	on the sauce expr.
Modern Slang
99	Modern Argo	arkadaşının yemek yememesini teşvik eden ve anoreksik olmasına yardım eden kimse	ana buddy i.